Hayata Dair

 Zaman kavramından sıyrıldınız mı hiç, takvime bakmadan günü yaşamak bambaşka. Yetişecek bir iş yada randevu yoksa yavaş yaşamayı öğreniyor insan. Yavaşlık en çok farkındalığı harekete geçiriyor. Daha çok detay dikkatinizi çekiyor, daha çok dinliyor ve okuyorsunuz. Çevrenizde daha az insan istiyorsunuz. Var olan o az insanla daha çok ortak payda paylaşıyorsunuz. Sevginiz daha fazla, neşeniz daha coşkulu hüznünüz daha derin oluyor. Yavaşlamayı deneyimleyin hayattan daha uzun soluklar alıp renklerin kokuların sonsuzluğunun farkına varacaksınız.  Sevgiyle, 

 Günaydın yeni gün ve benimle yol alan tüm aile dost ve arkadaşlarım. Bu sabah farklı bir hisle bana göre normalden biraz geç uyandım. Saat şu an 7.05 kalkalı bir 10 dakika ancak olmuştur. Sabah güzel hislerle uyandığıma göre rüyam olumlu idi ancak hatırlamıyorum. Uzun bir süreçtir benim hatırlamadığım rüyalar evresi son zamanlarda geçmişti yeniden başladığına göre deşifre tamamlanmamış.  Dün başıma gelen güzel gelişmeleri paylaşmak istedim sizinle. Belki farkındadınızdır, tüm hayatımız kimimize göre tesadüflerle şekillenir. Kimimiz bunu yazgı olarak görürüz. Ben tevafuka inananlardanım hiç bir insan hayatımıza durup dururken dahil olmaz zannımca. Kendisini de böyle bir anda tanıdığım bir dostum için ulaştırmam gereken malzemeler vardı elimde 2-3 haftadır. Bir türlü gönderecek araç ve taşıyacak sağlam güvenilir birilerine denk gelmedi diye bekleyen malzemeler İçin çare düşünürken yan komşum bir öneride bulundu ancak nedense içime sinmedi.  Eve geri döndüğümde yeni evlenen alt komşumun

 99 senesinin 17 ağustos akşamından bu yana kaç. yıl geçti. İnsanlarımızın yüreğinde yer alan o boşluk halen dolmadı.  Hiç nedenini düşünen oldu mu? O gece yakınını kaybeden kaybetmeyen herkes için 17 Ağustos bir milat. Cevabı alınamamış o kadar çok soru var ki her 17 Ağustos günü kayıplar kadar o sorular da kurcalıyor insanların aklını ve kalbini. Kendi adıma o gece kaybımız yok ancak arkasından kasımda gerçekleşen Düzce depreminde 17 Ağustos sarsıntısının korkularını daha da yakından yaşayan akrabalarım var. Bir yıl sonra gittiğimde halen evlerine giremeyen deprem yardımı olarak yapılan barakalarda kalan sadece bir eşya gerektiğinde eve girip geri kaçarcasına evden çıkan dostlarım da. Deprem sırasında İstanbul Maslakta yaşıyordum. Hissettiğimiz sarsıntı ve sonrasını hala çok net hatırlıyorum. Bölgeden uzak olmamıza rağmen bizim yaşadığımız sarsıntı bile akıllardan çıkmazken merkezindeki insanların hislerini anlayabilmem mümkün değil. Kayıpları olanlara tekrar sabırlar diliyorum. Kayı

 Bir çoğumuzun hayata dair kısa anları vardır. Kimsenin görmediği ya da görmek istemediği genelde dört duvar arasında sıkışıp kalan. Hemen herkes bu cümleden sonra aklından acılarını geçirmiştir ya da yalnızlıklarını oysa huzur ve mutluluk anları da sıkışıp kalabilir dört duvar arasına.   Bu sabah keskin bir migren ağrısı ile uyandım örneğin sabahın 5 i bile değişken ortalık yeni ağarmaya başlamıştı. İnat ettim ilaç içmeden geçireceğim ağrıyı diyerek ve camları açıp gün doğumunu izledim mutfak penceremden. Belki de ilk kez huzur bulmadığım ışığında ağrı azalacağına arttı sanki. Yarım saat sonra dayanamadım pencereyi kapatıp geri döndüm yatağıma uyumak için değil, rahatlamanın bir yolunu bulup ağrıyı azaltmak için.   Kafamda bir çok hayal kurdum oluru olmazı düşünmeden ve farkettim ki düşünmek baş ağrısını arttırmıyormuş hurafelerde anlatıldığı gibi. Aksine daha rahattım bir saat kadar sonra, bunu fırsat bilip bir naneli koku aradım odada bulunca da derin derin içime çektim.   Aklımda h

 Sabaha güneşten önce uyanmak ve o güzel içi aydınlatan gün doğumunu izlemek ne de güzeldir. Hele bir de yürekte uçuşan heyecanlı minik kanat çırpışlar varsa. Yeni gün yeni umut demek, yeni sabah yeni bir ışık. Ruh aydınlıksa beklentiler de nurlu oluyor demek. Dünya sen istediğin kadar karar benim için ışıksa elbet çıkacağız aydınlığa Rabbim yeter umudu sulayıp büyütmeye nasılsa.   Haydi bir güzellik de sen yap kendine bir dua et yürekten Rabbim her bir sevdiğimi kendi aydınlığına kavuştur de yeter O en güzel yolu gösterecek inan hem de en erken anda en güzel zamanda. Sevgiyle ışık yolunuzun yoldaşı olsun

 Sabahın ilk ışıklarını izlemeyi ve o güzel sabah esintisini hissetmeyi severim. Pek çok insan benim duygularımı paylaşıyordur. Evime ilk taşındığım zamandan bu yana terk etmediğim en büyük keyfim güneş doğarken balkonun esintisinde bir fincan kahve içmek oldu.   Bu sabah da tekrarladığım bu keyif anları benim pilimi doldurdu. Aklıma bir şarkı düştü sonra  İçimdeki Fırtına - Erol Evgin şarkıyı Ajda Pekkan düetinden dinleyin benim için bugün ve başlayan yeni hafta size huzur sevgi bereket bol kazanç ve sağlık getirsin. Yine de unutmayın gerçek servet zaman ve sevgidir.  Aşkla ışıkla  Allegra37

Aradan tam 6 yıl geçmiş son yazımın üzerinden geçen bu zaman zarfında huzur baki mekan halen en sevilen yer. Değişen sadece alışkanlıklar. İnsan zamanı geldiğinde kökünü başka yere taşımaktan kaçmıyormuş bunu öğrendim.  Kök nedir size göre aile mi? Siz mi? Kadere karşı koyan ruhun özgürlük çırpınışları mı? Ben kökümü ruhumun huzur noktasına saldım. Tavsiye ederim istemediğiniz kişi, kurum ve duyguları dışlayıp kendinizle, çevrenizle ve hayatla bağ kurun yeni dostlar yeni meşgaleler yeni yollar yeni sevdalar edinin. Sevda deyince kadınsanız bir erkek erkekseniz bir kadın değil kastettiğim bir ağacı bir koy ya da sahili bir taşı sevda ile sevin. Işığınız kalbiniz yoldaşınız ruhunuz ve hakiminiz aklınız olsun Aşkla kalın